Kayıtlar

Nisan, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Ne uykum tam uyku, ne uyanıklığım tam uyanıklık...
Bir varmış bir yokmuş. Belki de, Hep varmış veya hiç yokmuş. Hangisi doğru kim bilir...
Gelir dağılımındaki eşitsizlik, sosyal adaletsizlik çözülmezse zenginler etrafı elektrikli tel örgülerle çevrili "güvenlikli" sitelerde yaşar. Aslında kendilerini lüks hapishanelere kapatmış olurlar.
Bir müddet sonra insanın boğazında düğümler iyice çörekleniyor. Hüzün de denemez daha ağır bir şey, keder desek daha doğru. "Ölünce geçer mi" diye düşünüyorum, umarım geçiyordur, ölüm bu işe yarasa bari...
Yakınım olsun ya da sevdiğim ünlü bir kişi olsun, öldüğünde ne kadar alışmış olduğumu anlıyorum o insana. Ama kendime öyle bir alışkanlığım yok gibi, kendi yokluğumu fark etmem bile sanki.
Baskıcı yönetimlerde toplumun elinden herşeyi alındıkça, daha azına da razı, hatta şükreder hale getirilir çoğunluk.